Bodrum'da 1 hafta süreyle gerçekleştirilen Adalet Ateşi Nöbeti kapsamında Bodrum Kadın Dayanışma Derneği tarafından okunan açıklama (19.12.2023)
Neden adalete ihtiyacımız var?
Bu soru ve sorunun hangi şekilde cevap
bulduğu bugün burada olmamızın esas nedenini oluşturuyor.
İnsanlık tarihi, seçkinlerin
imtiyazına ve ayrıcalıklarına dayanan sistemlerden oluşmaktadır.
Bu dayatılan hayatı reddederek eşitlik
ilkesine dayanan ve suçun kim tarafından işlediğine bakılmaksızın yargılamayı odağına alan
bir adalet sisteminin inşası uzun soluklu bir mücadele ile elde edildi.
Dünya tarihinde önemli bir yere sahip
olan 1789 Fransız Devrimi tüm yurttaşlara eşitlik, özgürlük ve kardeşlik vaat
etmişti. Ancak kadınlar söz konusu "tüm yurttaşlar" arasında yer
almadıklarını fark ederek, tam da buna karşı mücadelelerine devam etmişti. Bu
nedenle sadece seçkinlerin hukukuna itiraz etmekle sınırlı değil, aynı zamanda
kadınları yurttaş olarak görmeyenlere karşı da direnilmek zorundalardı. Ve öyle
de oldu. Bu mücadele Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin kaleme alınmasına
dönüştü.
Fransız
ihtilalinden de çok önce, 16. yüzyılda mücadele etmeye başlayan kadınların
sadece sınıfsal eşitsizlik değil, cinsiyetler arası eşitlik mücadelesine
tarihin her döneminde durmaksızın devam ettiler. Tıpkı bugün olduğu gibi.
Adalet, iktidar ve o iktidarın
politikalarına uygun karar alma ritüeli değildir.
Adalet yeni seçkinler oluşturup,
eşitsizlik ilkesini meşrulaştırmak hiç değildir.
Anayasa'nın eşitlik ilkesi, aynı
zamanda adaletin kim ve hangi cins olduğuna bakmaksızın uygulanması demektir.
Kadın olarak var olmak, yaşarken zarar görmemek, talip olunan hiçbir konumda
var olma konusunda engellenmemek, hayatın her alanında var olma hakkını anayasa
metinleri haline dönüştürmek uzun soluklu mücadeleler ile gerçekleştirdik.
Bugün Yargıtay Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararını onaylamayıp, hatta lehte oy kullanan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunulması süreci bir yanıyla adalete erişim hakkımızın yok edilmesini ve eşit yurttaş olarak yaşama ve var olma hakkımızın yok edilmesini beraberinde getiriyor.
Adalet biat etmek değildir,
Adalet susmak değildir,
Adalet görmemek, bilmemek ve olanlara
sessiz kalmak değildir,
Adalet dayatmak, itaat etmeye zorlamak
hiç değildir.
Adalete erişmek
ancak ve ancak durdurulamayan ve asla yok edilemeyecek bir mücadele ile
mümkündür.
Ve bu mücadele
evden, sokaklara, sokaklardan caddelere, meydanlardan alanlara Anayasa
metinlerine dönüştü.
Dolayısıyla ne mi
yapacağız? En iyi bildiğimiz politikayı ve mücadeleyi sürdüreceğiz.
Susmayacağız,
korkmayacağız ve asla ve asla itaat etmeyeceğiz!
Yaşasın Feminist
Mücadelemiz!
19.12.2023 - Bodrum
Kadın Dayanışma Derneği
Yorumlar
Yorum Gönder