Bir kadın öldürüldü, fail gene bir erkek.
Muğla’da 2 ayda 3 kadın erkekler tarafından öldürüyorsa eğer, bundan tüm kurum ve kuruluşlar, tüm siyasi partiler, tüm birimler, o ilin yerel yönetimi, siyasi iktidar ve yargılama yani soruşturma ve kovuşturmayı yapan Adliyeler sorumludur.
Eğer yaşadığı kentin Belediyesi 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında tüm yükümlülüklerini yerine getirip kadınlar için güvenli ve şiddetsiz bir kent yaratma politikalarını hayata geçirmeyi öncelikli politikası yapsaydı Pınar yaşayabilirdi.
• Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı politikaları hayata geçirmek için merkeze alıp, erkek şiddetini önleyen, kovuşturan ve durduran bir yerden kadınları güçlendirirseydi, yani 6284 sayılı Kanun'u amasız fakatsız uygulasaydı,
• Adliyelerde kadınlar haklarını ararken cinsiyetçi yargılamaya maruz kalmadan faillerin gerekçeleri makulleştirilip neredeyse cezasızlık uygulamalarına imza atılmasaydı,
• Siyasi iktidar imza attı uluslararası sözleşmeyi yani İstanbul Sözleşmesini birtakım erkeklerin ve onların oluşturduğu grupların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tartışmaya açmasaydı ve attığı imzanın sorumluluğu gereğini yerine getirseydi,
• Kadınların nasıl yaşayacağına nasıl düşüneceğini nasıl davranacağına nasıl itaatkâr olunacağına dair sözlerin ve eylemlerin taşıyıcısı olmasaydı
bugün Pınar yaşayabilirdi!
Bu nedenle bu ölümden toplumsal cinsiyet eşitsizliğini savunanlar, siyasiler, muhalefetiyle ve iktidarıyla tüm partiler, tüm kurum ve kuruluşlar, barosu ve adliyelerdeki savcı ve hakimler dahil olmak üzere, herkes sorumludur.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
#PınarGültekin
#İstanbulSözleşmesiniUygula #CinsiyetçiYargıİstemiyoruz
#6284üKesintisizUygula
Yorumlar
Yorum Gönder