25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü - BKD eylemi

Bodrum Kadın Dayanışma, 25 Kasım 2019 tarihinde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Trafo’da Bodrum Belediyesi ile imzalamış olduğu “Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Birimi Faaliyetlerinin Yürütülmesi” protokolü imzaladıktan sonra, erkek şiddetini teşhir ediyoruz sözü ile saat 15.00’da sokağa çıktı.



Yaklaşık 30 kadın sağanak yağmur ve fırtınaya rağmen, Bodrum Belediye Meydanı karşısındaki Kadın Ağacından, Tepecik Meydanı, Türkan Saylan Anıtına kadar sloganlar atarak yürüdüler. 

Ana pankartlarında, “BİR KADIN DAHA EKSİLMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK!” yazısı ile eyleme katılan kadınlar üzerlerinde, kadınları öldüren faillerin isim ve fotoğrafları iliştirerek yürüyüşe geçtiler.


Medyada ve kamuoyunda genelde, erkekler tarafından öldürülen kadınların isim, fotoğraf ve yaşam biçimleri ifşa ve teşhir edilmesi sonucu, toplumda cinsiyetçi ve mağdur odaklı yanlış bir algı oluşması, failleri aklayacak nitelikte başlıklar ve algılar ile kadınların objeleştirmesini eleştiren kadınlar, bu algının aksine, failleri ve işledikleri suçu, dolayısıyla yargılama konusu olması gereken cinayeti toplumun odak alması gerektiğini vurguladılar. 

Erkek şiddetini teşhir eden kadınlar, “erkek vuruyor, devlet koruyor”, “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “6284’ü uygula”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır!”, “yasaları uygula”, “bedenimiz bizim, hayatımız bizim, kararlarımız bizim”, “haklarımızdan, kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz” “durdur, durdur, erkek şiddetini durdur” sloganları ile yürüyüşlerini gerçekleştirdiler.
Türkiye’de 11 ay içerisinde yaklaşık 378 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür.

BKD adına açıklamada bulunan Figan Erozan; 
“Kadınlar, itiraz ettikleri için, şiddete maruz kaldıkları birliktelikleri sonlandırmak istedikleri için erkekler tarafından şiddete uğramakta ve öldürülmekteler. Kadınların, kendi hayatlarına dair tasarruf hakkını tanımayan bu cinsiyetçi yaklaşımı engellemek, erkek şiddetini engellemek ise, gerek iç hukukta gerekse 2011 yılında İstanbul Sözleşmesini imzalayan ve 2014 yılında yürürlüğe giren devlet ve tüm kurumlarının asli görevidir. Kadınların yaşam hakkını gasp eden sistematik erkek şiddetine karşı, devlet ve tüm kurum ve kuruluşlarının acil olarak sözleşme gereği bütüncül politikaları uygulamakla yükümlüdür. Erkek şiddetini durdurmak devletin asli görevidir ve daha fazla gecikmeksizin ve toplumsal cinsiyet yargılarını gerekçe göstermeksizin hayata geçirmek zorundadır. Biz kadınların artık tahammülü yok; tüm yetkililer erkek şiddetini engellemek ve kadınların öldürülmesini acil olarak önlemek için bütüncül politikaları hayata geçirmek üzere derhal görevlerini yerine getirsinler. Öldürülen her bir kadının, şiddete karşı itiraz eden, fakat korumaya alınmayan her bir kadının sorumlusu, görevlerini ihmal eden yetkililer ve kurumlarıdır. 

Yetkililer yükümlü oldukları görevleri yerine getirmeyecekleri taktirde, oturdukları koltukları derhal terk etsinler. Biz kadınlar, görevini yerine getirmeyen tüm yetkilileri de erkek şiddetini de ifşa etmeye devam edeceğiz. Bir kadın daha eksilmeye tahammülümüz yok!” diyerek sözlerini bitirdi. Kadınlar eylemin sonunda, erkek şiddetine karşı itirazlarını isyan sloganı ile sonlandırıp, meydandan ayrıldılar.  



#BKDTarihYazıyor 
#YaşasınFeministMücadelemiz 
#YaşasınKadınDayanışması  
#ŞimdiKadınlarınZamanı 
#BKDHeryerde 
#25KasımdaSokaktayız #25KasımKadınaYönelikŞiddeteKarşıUluslararasıMücadeleGünü

Yorumlar