#AslıBaşİçinAdalet diyerek,
24.09.2019 tarihinde Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeydik!
34 celsedir devam
eden dava dün de karara bağlanamamıştır.
Sanıkların yıllardır türlü siyasi
bağlantılar vasıtası ile gerçeği örtbas etmeleri, yargıyı yanıltarak, asılsız
iddialar ile cinayeti intihar olarak kabul ettirmeye çalışmaları devam ediyor!
Gerek çelişkili ifadeler ile
gerek bilimsel kanıtlar ile Aslı Baş’ın intihar etmediği açıkça ortadadır.
Sanık vekili Av. Uğur Poyraz'ın
mahkeme salonunu adeta bir tiyatro ve dedikodu meydanına çevirerek iki celsedir
esasa ilişkin tek bir savunma yapmaması, yargılamayı ve yargılamaya konu olan
Hakan Bayer ve oğullarının Aslı Baş'ı öldürme fiilini nasıl alaycı bir dille
şova çevirmeye yönelik davrandıklarını da gördük.
Bu davranış bildiğimiz sistematik
erkek bakış açısının bir başka örneğidir!
Yargılamayı da ciddiye
almamaktalar, çünkü kendilerini erkek olma hakkı ile otorite olarak
tanımlıyor, dolayısıyla işledikleri
suç'un sonuçlarına katlanmak zorunda olmayacaklarını düşünmekteler.
Mahkemeye 34 celsedir, yani
yaklaşık 9 yıldır adalet beklentisi ile gelip giden ebeveynler, adaletin nasıl
ve neden tecelli etmediğini pek tabii ki anlayamıyorlar.
Kızlarının öldürülmüş olmasının yanı
sıra, faillerin hayatlarını tutuksuz yargılanarak, hiç bir şey yokmuşçasına
sürdürmeye devam etmeleri ayrı bir istismarı da beraberinde getiriyor.
Biz kadınlar, duruşma salonlarını
erkeklerin işlediği suç'u yok sayarak, mahkeme salonlarını da ego ve statü
alanına çeviren avukatların yanı sıra söz konusu davada adaleti sağlama
sorumluluğunu 9 yıldır üstlenmeyi itina ile erteleyen mahkeme heyetinin
duruşuna tanık oluyoruz.
Bu dava erkek şiddetinin nasıl
cezasızlık ile ödüllendirildiğinin somut ifadesidir. Bu cezasızlık ise mahkeme
salonlarında gerçekleşiyor.
Takipçisi olmadığımız davaların
kimseye emanet edilemeyeceğini bir kez daha görmüş olduk.
Ahmet, Hakan ve Volkan Bayer
ailesinin ve Murat Umirov’un yargılandıkları bu davada gerçek adalet tecelli
edene kadar ve failler cezalandırılana kadar, davanın takipçisi olacağız!
Mahkeme salonları kimsenin
istismar edebileceği bir şov sahnesi değil, yargının bağımsız yargılama
alanıdır, hak arama alanıdır!
Hak aramak, var olan yasaların
uygulanması ve bu doğrultuda erkek şiddetinin cezalandırılması ile mümkündür.
Bir sonraki ve karar duruşması
olması beklenen duruşma 14 OCAK 2020 tarihinde saat 9.30'da Muğla 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde.
Tüm kadınları, bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz!
Yorumlar
Yorum Gönder