ÇATIŞMADAN BARIŞA KADINLIK HALLERİ
ATÖLYE ÇALIŞMALARI
ATÖLYE ÇALIŞMALARI
Bodrum
Kadın Dayanışma Derneği (BKD), 28 Eylül’de Rosboskili kadınlarla yüzleşmek
üzere bir araya gelerek başladığı “Çatışmadan Barışa Kadınlık Halleri” temalı
çalışmalarının ikincisini, 15 Aralık, Pazar günü Gümüşlük Akademisi’nde yaptığı
atölye çalışmaları ile gerçekleştirdi.
BKD’nin
İstanbul, Diyarbakır, Marmaris ve Bodrum’lu kadınların katılımıyla gerçekleşen
bu atölye çalışmasının yoğunlaştığı ana konular, “Kadınlar ve Barış Süreci”,
“Kadınlar Arası Barış” ve “Barış Dili ve Kadınlar” oluşturdu.
“Kadınlar ve Barış Süreci” konulu
birinci atölyede ilk sözü alan HDP MYK üyesi Hüdâ Kaya, ülkücülükten HDP’ye ve kadın mücadelesine uzanan yolunu
belirleyen en önemli hususun bu yol üzerinde karşılaştığı zorunlu yüzleşmeler
olduğunu söyledi. Kaya, bu yüzleşmelerinin özellikle Kürt kadınlarının gerek
yaşadıkları bölgelerde, gerek Kandil’de, gerekse kendi tutukluluğu dahil olmak
üzere diğer siyasi tutuklular ve aileleriyle geçirdiği zaman içerisinde zorunlu
olarak gerçekleştiğini vurguladı. Hüdâ Kaya, atölye katılımını “Barış için yüzleşmek şart. Benim yapmaya
çalıştığım da bu” şeklinde yaşadığı örneklerle sürdürdü.
“Barış Dili ve Kadınlar” konulu ikinci
atölyede ilk sözü alan ve uzun zaman sosyalist siyaset içinde bulunan ve
şimdilerde yazılarına öykü ve romanlarının yanı sıraT24 internet gazetesinde
devam eden Oya Baydar, sözlerine
“dil ve düşüncenin karşılıklı olarak birbirini belirlediği, barış dilinin
vicdan dili olduğu” ve “vicdanın kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına
yapmamak ve başkasına yapıldığında da buna sebatla karşı çıkmak ve değiştirip
dönüştürmeye çalışmak olduğu” şeklinde başladı. Sosyalist siyasetten başlayan
yolunun dönüm noktasını “Yenilgi düşündürür” şeklinde vurgulayan Baydar, barış
için kadınlara uzanan elinin çatışmadan barışa kadınlık hallerinin farkında
varan eli olduğunu ve bu süreçteki her türlü yüzleşmenin, özellikle bu ataerkil
sistemde yaşayan kadınların
yüzleşmelerinin barışa uzanan süreçte vazgeçilmez bir değer taşıdığına dair
bilgi ve deneyimlerini aktararak sürdürdü.
“Kadınlar Arası Barış” konulu üçüncü
atölyede ilk sözü alan KAMER Vakfı kurucusu Nebahat Akkoç, sözlerine “şiddetin dil, davranış ve duygu bütünlüğünü
bozduğunu” söyleyerek başladı. “Kürt meselesinde silahların şimdilik susmuş
olmasının herhangi bir barış sürecine girmiş olduğumuz anlamına gelmediğini”
önemle vurgulayan Akkoç, kadın farkındalık çalışmalarıyla farkına varılan
ayrımcılığın kadınlar arası barışı sağlamada, yeni bir dil oluşturmada,
dolayısıyla toplumsal barışa yönelmede çok önemli bir adım
olduğunu” belirtti.
Hakiki barışın ilk adımının ancak taşıdığımız kimliklerin hafifletilmesiyle atılabileceğini söyleyen Akkoç, şiddetten tümüyle arındırılmış
bir dilin öncelikle kadınlar arasında mümkün olabileceğini ve kimliklerin
ötesine geçerek barış yolunu bezeyebileceği noktasına dikkat çekti. Akkoç, "barış, mağdurların
değil faillerin konuşmaya başlamasıyla yürüyebilecek hale gelir. 'Bana ne
yapıldığı değil, benim kime ne yaptığım' yüzleşmesiyle
farkındalığımız zenginleşir ve böylesi bir zenginleşme barış için
güçlü bir nefes haline gelir" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
BKD
atölye çalışmasını, “Çatışmadan Barışa Kadılık Halleri” temalı toplantılarının
üçüncüsünü 2014 yılının ilk yarısında gerçekleştireceğini duyurarak kapattı.
BODRUM KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ
16 Aralık 2103
Yorumlar
Yorum Gönder